Tuesday, July 31, 2012

ça-lı-şı-yo-rum!

bu aralar herkesden fırça yiyorum...nakarat aynı: "kızım sen bizi hiç arama, hep başkalarıyla görüş, bizi sürekli salla"
Arkadaşlar bir kere daha söylüyorum: Sizle değilken onlarla, onlarla değilken hiç kimseyleyim! Biraz yoğunum ve sadece çalışıyorum! Be relax:) Çalışmıyorsam da balkonda elimde kitap, dinlenmeye çalışıyorum. Yani sizi hala çok seviyorum-kitapları kıskan mıyorsunuz değil mi? :P

yeşil beyaz

yokk Bursaspor'dan değil, geçen bahsettiğm kombinden bahsedeceğim-hani 'white :part..' postunda bahsettiğim, fotoları buldum;)
ceket:ADL - kot:Zara - ayakkabı:Ranello - saat:Lacoste(en sevdiğim)



Monday, July 30, 2012

white-part:III/III

ortaya karışık ve soonnnn:)

white-part:II/III

Yaz bitmeden 'Beyaz' dosyasına devam-baksanıza Temmuz 30'da bitti..Ağustos'un yarısı 'yaz', yarısı 'kış' der büyüklerimiz:) iyisi mi Temmuz henüz bitmeden ben beyaz yazılarını bitireyim;)
Aşağıdakilerin biri dışında hiçbiri "siyah"la kombinlenmemiş..buna rağmen hepsi süpper olmuş! benim ki bile "Kezban" halime rağmen şirin olmuş yaww:)
özellikle buna bayıldım!!
bluz:Tabuu - etek:Roman - babet:VGShoes - gözlük:LV

white-part:I/III

Mevsim 'Yaz' olunca 'Beyaz'da en tercih edilen renk oluyor..ee haliyle Be+YAZ:) yok yokk be'yaz' esprisi yapmıcam yine-endişelenmeyin:) Beyaz pantolon iyi hoş da kombinlemek sıradan:( herkes banko 'siyah+beyaz' takılıyor. Siyah+Beyaz kombinini kanımın renginden dolayı haliyle severim ama iş kombin olunca camel ya da gri tonları daha sempatik geliyor. Daha önce yeşil+beyaz kombini denemiştim bugün de laci+beyaz denedim..Siyahtan çok farklı olmadı koyuluk~açıklık anlamında ama yine de farklı oldu;) Ayrıca aşağıdakileri de beğendim-siz de bir bakın olmadı..
gömlek:Mango - kot:Stradivarius - ayakkabı:Minelli

Sunday, July 29, 2012

yeni hastalık!

Cankilerim bilir Céline rahatsızlığımı-mevcut çantamı bir ton arayışla bulmuş ama sonra derisi çok hassas ve ince olduğu için şöyle gönül rahatlığıyla, hoyratça kullanamamıştım. Zamanını daha çok, dolapta poşetinde geçirmişti kendisi!. Ben çok kullanamamıştım ama kesinlikle tavsiye ederim-şekil itibariyle çok kullanışlı ama dediğim gbi derisi bildiğin zar! tırnağın deyse çizilip-yırtılabilir. Evin içinde bile sehpaya oraya buraya-oramı buramı çarparak yürüyen, kendimi bile koruyamayan ben için gerçekten zor oldu kullanmak:(
Neyse uzatmayayım-daha geçen hafta vedalaşmışken kendisiyle yeni bir kardeşini keşfettim : "small Boston bag" !..ya bu kadar mı güzel olur bir çanta:( ama yokk bu kez uzaktan sevmece-almaca yok:) 

 Zaten bir daha bir celine için gözümü karartırsam ilk aşağıdaki model olacak alacağım! en son Elif, LaFayatte'de çantayla beni ayırmak için takdire şahan bir efor sarfetmişti:)


Wednesday, July 25, 2012

İşte Ev

Carrie'nin Mr.Big ile taşındığı evin fotolarına rastladım bir sitede..çok beğenmiştim o evi-hem modern hem de sıcak bir evdi-ama en sevdiğim kısım giyinme odasıydı. Geniş geniş ferah ferah-ohh miss:) Neyse iyisi mi evin aşağıdaki resimleriyle, mululuk karesini yayınlayıp lafı fazla uzatmayayım;)

Monday, July 23, 2012

yakalanmış anlar? / captured moments?

Vayyy Temmuz'da bitecek neredeyse-son haftasına girdik sayılır..zaman hızlı mı akıyor ne?! Size de bazen oluyor mu "birşeyleri kaçırıyormuşsunuz" gibi hissediyor musunuz?..bana bazen basıyor bu duygu-daraltıyor..acaba yaşla mı ilgili:) Eskiden hiç hissetmezdim-şimdi yaşlanıyoruz diye mi "hep yapılması gereken ama yapılmamış, eksik kalan birşeyler varmış" gibi hissetmek? Bilemedim şimdi..Neyse daraltmayayım pazartesi pazartesi:) Hiçbir şey için geç kalmadık, hadi yarım kalanları tam yapmaya;)

Sunday, July 22, 2012

iştah açıcı fikirler

Yemek Sanatları konusunda benim gönlümün sultanı canım arkadaşım Ayşe olsa da aşağıdaki "sanat eserleri"ni yaratan diğerlerini de "yaratıcılıkları ve hayalgüçlerinin zenginliğinden" dolayı takdir ediyor ve önlerinde saygıyla eğiliyorum! Bakar mısnız şu sunumlara yaa? İnsanın canı istemese de, ümüğüne kadar tıka basa dolu olsa da karnı, yine yer! yani ben yerim mesela:) Gerçi ben mideme 'garbage' gibi davranan biri olarak herşeyi her zaman yeme potansiyeline sahibim-o ayrı! Yemeklerden sonfra kilom +3'e kadar değişiklik gösterebilir mesela..Mesela en son Antep'te, masadakilerin tamamından daha çok yiyip, ama hala gözüm doymayıp, yemeğe devam etmek isteyince 'Allahım ya canımı al, ya midemi genişlet' diyerek ettiğim dua-konuya son noktayı koymuş ve masadakilere 'pess kızım, nerene yiyorsun bu kadar şeyi anlamıyoruz" dedirtmişti:) Nazar etmeyin arkadaşlar, siz de eğitin midenizi, ne öyle zayıf kalacaksınız diye aç açına gezmeler? öyle olmaz o iş-spor yapacaksınız, spoorrrr:P
 
Konu yemek olunca genious bir arkadaşımın çocuğu için bulduğu "alternatif" yiyecekleri paylaşmadan geçemeyeceğim. Belki sizin de çocuklarınız, kuzenleriniz "cola, dondurma" diye bilimum zararlı şeyleri yemek için tutturuyordur..İşte gönül rahatlığıyla "Alın size kola, alın size dondurma" diyebileceğiniz tarifler-ehehehehe:)
  • Kola = Soğuk su içine bir kaşık pekmez karıştırılır, çayınız içime hazır! (favorim:))
  • Çikolata = Kakaolu bisküvi üzeri çikolatalı muhallebi:)
  • Çilekli Dondurma = Süt ve çilek reçeli karıştırılır, buzlukta dondurulur ve afiyet olsun
  • Çikolatalı Dondurma = Süt ve bir kaşık kakao
  • Patates cips = Milimetrik kesilmiş patetes dilimlerinin fırınlanmış hali:)