Wednesday, February 23, 2011

Pride & Prejudice - Aşk ve Gurur (2005)

Bu gece TV8' deydi, en çok etkilendiğim 3 aşk filmden biri (while u were sleeping & eternal sunshine of the spotless mind-diğer ikisi). Saatinde izleyemedim ama sonra, evde üşenmedim-aradım buldum, bir sürü film içinden! İllah izlicem bu gece! İzledim de! Bıraksanız sabaha kadar da defalarca izlerdim. Hatta bir adaya düşşsem yanıma alacağım üç şeyden bir'i olabilir : Aşk ve Gurur!
---
Romantik Yazarlar Birliği tarafından bütün zamanların en romantik romanı seçilen, ölümsüz aşkı ve yanlış anlaşılmadan doğan karmaşaları konu alan Jane Austen'in klasik eseri..

Görkemli bir aşk masalı : "Aşk ve Gurur"..


Jane Austen'in görkemli dünyası, aşklarıyla, ince esprileriyle ve tüm duygusallığıyla; Joe Wright'ın yönettiği "Aşk ve Gurur"da, Keira Knightley (Elizabeth) ve Matthew MacFadyen (Mr. Darcy)'in muhteşem performanslarıyla canlanmıştı adeta! Her izleyişimde aynı tadı bırakıyor.


Hikayemiz, 18.yüzyıl sonlarında, sınıf bilincinin hakim olduğu İngiltere'de geçiyor. Dönemin miras yasaları, kadınlara miras alma hakkını vermemekte; bu yüzden de aileler zengin bile olsalar kızlarına miras bırakamadıklarından, genç kızların zengin koca bulmaları için herkes topyekün büyük mücadeleler vermekte.
Beş kız kardeş olan Bennet'lar - Elizabeth (Lizzie), Jane, Lydia, Mary ve Kitty, annelerinin iyi bir koca bulup geleceklerini güvence altına alma hayalleriyle büyütülmüşler. Anne görüp görebileceğiniz en piskopat, damat meraklısı anne! Kızlarına tek öğrettiği şey : hemen ama hemmen evlenin! Böyle bir anneniz varsa lise biter bitmez evlenirsiniz-o kadar bile uzamaz mevzuu belki de;)
Neyse..Favorim ve filmin baş karakteri Elizabeth herkesten farklı, gözleri parlayan, neşeli, zeki vedobra, yürümeyi, dansı, gülmeyi seven- babasının da desteğiyle hayatını farklı ve dolu dolu yaşamak için çabalayan, kardeşlerinden ve diğer kızlardan ilk bakışta ayırabileceğiniz, farkedilir bir karakter..

5 kız kardeşin yaşamı, zengin ve genç bir adam olan bay Bingley ve onun en iyi arkadaşı bay Darcy’nin yakınlarına taşınmasıyla alt üst olur. Ve.. İnatçı Lizzie'nin yakışıklı -ancak sonradan  -ukala-damgasını vuracağı Bay Darcy ile tanışmasından sonra karşı cinslerin savaşı başlar-zaten bu andan itibaren de film ekrana yapışılarak izlenir;)

Öyle sahneler var ki-Lizzie ile Darcy arasındaki elektriği yanlarındaymışcasına hissedebilirsiniz!

Filmin sonlarına doğru, birbirini takip eden duygu fırtınalarından Bennet'lar da dahil olmak üzere (damat meraklısı anne dahil!) herkes nasibini almıştır. Hayatta neyin gerçekten önemli olduğu sorusu sorgulanmıştır. Hikayemiz, mutlu son'la, kalbinize tatlı bir iz bırakararak sona erer..Aşk'ı size hissettiren unutulmaz bir film olarak hafızalara kazınır..

Hiç bitmese :(

Tuesday, February 22, 2011

Mango SS-2011

Rengarenk! Evet. İlk diyebileceğim şey bu-Mango'nun yeni sezonuyla ilgili..Modern, cıvıl cıvıl bir seri hazırlanmış; adeta kışın soğuğu, Mango’da sıcak renklerle karşılanmış.Tarçın, kahve, mavi, yeşil tonları, siyah ve beyaz renklerin kullanıldığı 2011 kıyafetlerinde tribal ve animal print baskıları da dikkat çekiyor.

Canlı renklerin kullanıldığı kolleksiyonda bol/geniş paçalı pantolonlarda dikkat çekiyor. Ne yalan söliim bol paçalı pantalonlar oldukça şık ve rahat görünüyor;) Ayrıca elbise modellerini de yabana atmamak lazım. "Bir ara en yakındaki Mango'ya uğrayın" demeyi çalışıyorum yani ;)
Bu Bahar-Yaz gerçekten tüm markalarda renkler harika olacak, tam anlamıyla içimiz açılacak! Favorilerim şimdiden belli : Yeşil ve Kiremit kırmızısı ;)


montum

işte!! yoğun soru üzerine çokkk renkli montumu (beni aşan durum tam olarak renkleri aslında!) takdimimdir:) çekim bb.den idareediverin;)


Sunday, February 20, 2011

her yaşın bir güzelliği vardır / oldies but goldies

Sinyora Enrica'yı izledikten sonra, "her yaşın bir güzelliği vardır" ı tekrar hatırladım:) Aşağıdaki hanımefendilerde bence bunun NET göstergesi! Ben de yaşlanınca böyle hoş ve cıvıl cıvıl olmak istiyorum:) 

Bu son 2, tam benlik;)

Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak

Sıcağı sıcağına bir filmi tavsiye etmek istiyorum : Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak ! Sıcacık bir film izlemek istersiniz, kaçırmayın!
İsmail Hacıoğlu, Claudia Cardinale ile devleşiyor. Farklı bir çekim, farklı bir yorum..Filmde birçok beylik cümle vardı ama iki tanesi daha çok aklımda kaldı : "birileri için nefes nefese kalma, nefes nefese bırakan ol!" "herşey birgün değişebilir" Ben "10 numero" diyorum ve şiddetle tavsiye ediyorum.


Yıllar önce, oğlunu da arkasında bırakarak kendisini terk eden kocasından sonra hiçbir erkeği kapısından bile içeri sokmayan Sinyora Enrica (Claudia Cardinale- Fahriye Evcen), bu özelliğiyle ün salmıştır. Enrica, evindeki boş odaları kız öğrencilere kiralamakta, ek iş olarak da terzilik yapmakta ve bir pazarda çalışmaktadır.


Yıllarca bozmadığı bu kuralı, yağmurlu bir gecede, bir yanlış anlama sonucunda evine gelen Türk öğrenci Ekin (İsmail Hacıoğlu) için bozacaktır. Önceleri evinin kapılarını bu yabancıya açmak istemeyen Sinyora Enrica, daha sonra sadece evini açmakla kalmayıp, yıllarca kilitli tuttuğu kalbini de bu Türk gencine açacaktır. Filmin oyuncularından Giovanni rolündeki Teoman Kumbaracıbaşı da Sinyora Enrica’nın tek oğlu ve babası henüz çok küçük yaşlarda terk ettiği için sorunları olan bir kişiliktir. Giovanni’nin annesine karşı haksız davranışları Ekin’de Sinyora Enrica’ya karşı bir koruma duygusuna dönüşecek ve böylece aralarında bir gönül bağı oluşacaktır. Bir dil okulu için İtalya’ya giden Ekin için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ve hayatı tümden bir değişime uğrayacaktır.

foto tutturgaç / magnet frames

Keçe işini seviyorum biliyorsunuz, mıknatısla birleştirme işini keşfettim şimdilerde..önüme gelen herşeyin üzerine mıknatıs yapıştırıp dolap kapağımıza monte ediyorum. Şu an buzdolabımızın görüntüsü tam bir çıfıtçı çarşısı:) Siz de engi ve renkli şeyleri seviyorsunuz buyrun sevimli resim-foto tutturgaçlarını yapmaya:)

Saturday, February 19, 2011

baby-maybe?

ya bu çocukları görünce, sırf süsleyip püsleyip gezdirmek için bile olsa çocuğu olsun istiyor insan-tabi ki uykusuz geçen geceleri, endişe ve sorumluluklarınızı hiç saymıyorum sevgili anneler;)

yaww nasıl bir tatlılık bu yahu!
 
Bu arada bu ikisine bayıldım! Annem küçükken benle Serkan'ı, böyle giydirirdi! Sonra Benan doğdu da Allah'tan Serkan-Benan çeşitlemelerine geçildi de ben paçayı kurtardım:)
kafadaki kasket'e bakın Allah aşkına! nasıl bir surat-nasıl bir kafa:)
Şaşkoloz :)
Bahal," yeşil pantolon" diyorum;) yukarıdaki foto niye "Kuzey-Bahar" ikilisi olmasın?
bu "topalak" da çok tatlı, ileride Beyonce ya da Rihanna ablası olabilme potansiyeli var gibi hissettim:)
Bu ufaklık ta özgün tarzıyla Yoko Ono olmaya aday ;)
Bu arkadaşımızda "büyümüş" hatta daha da "büyümek" istiyor gibi!! "Cool Kızı"!
Bu yaşlarda kız çocukları hemmencecik büyümek ister, sonraki seneleri düşünmeden:)
"Kaç yaşındasın bakalım ufaklık" "Ben -ufaklık-değilim! taamm 10 yaşındayım!" sorsan annesine "7"dir..ama ya sonra? "kaç yaşındasınız hanfendi" "35!" .."ya Ayşen Hanım 3 yıl önce de 35 değil miydi?" :))