isterse..istersen..

Demin canım acaip sıkıldı! Mutfaktayım, telefonda bir arkadaşımla konuşuyorum, birden bir ağlama sesi geldi..koştum balkona..sokakta 20'lerinin başında bir kız çocuğu "Oğuuz lütfen gitmee-gitmee..lütfen gitme.."diye hıçkırığı bağırmalarına karışarak-boğularak ağlıyor! Elim ayağıma dolaştı! İlk tepki olarak balkon demirlerinden sarktım ve "puşt(!) Oğuz"u aradı yuvalarından fırlayan gözbebeklerim!! Görsem "hayvan! hemen buraya gel! ağlatma kızı!" diye bağırcam! Evin anahtarını ve bir şişe suyu kapıp yalınayak fırladım kaldırımda hıçkıra hıçkıra ağlayan ufaklığın yanına..Sarıldık birbirimize-ben niye ağladım anlamadım-birbirimizi tanıyormuşcasına sarılmamızı-neden sadece 'değmez, geçer' dememi, diğer insanların film izler gibi balkonlardan bakmalarını anlamadım-anlayamadım..tek anladığım ufaklığın kalbinin bir parçasının o hayvanla gittiğiydi..Tek isteğim ise o hayvanı getirip kızın önünde eğdirip özür diletmekti!!
Giderken ağlaması kesilmişti ufaklığın. Kan çanağı gözleri, ağlamaktan şişen yüzü, boynu hafif sağa eğik, omuzları düşük, isteksiz adımlarla-usulca yürüdü gitti..

Bazen biz kızlar sorarız ya birbirimize.."ya niye aramadı beni?" "niye ayrıldık?" diye..soruya cevap verecek "arkadaşlar",karşı tarafı incitmemeye özen göstererek yumuşak, suya sabuna dokunmayan GERÇEK OLMAYAN-AVUTUCU cevaplar verirler! Hiç yormayın kendinizi arkadaşlar, ben size hiç değişmeyecek hem küçük Gonca hem de herkes için geçerli olan cevabı vereyim-acımasızım baştan söyleyeyim!!

Love yourself first and everything else falls into line!

Your really have to love yourself! to get anything done in this world.

and when we are talking about love...a real love, always remember that:

When you are important to another person,

that person will always find a way to make time for you!

No excuses, no lies, no broken promises!

Net mi?

(ayy hala çok sinirliyim!! Oğuz seni bizim sokaktan geçerken görmeyeyim oğlum!!)