Barcelona'ya ilk gidişim ve giden herkes "gittiğim en muhteşem yer" "inanılmaz güzel" "rüya gibi" diyip beklentimi iyicene yükseltmesinden midir bilinmez ben de hiç WOOOWW etkisi yaratmayan denize kıyısı olan bir Avrupa şehri ile karşılaştım. Hatta-"aa burası Antalya'nın Avrupa versiyonu" deyip, kızlardan "abarttttma!" cevabını da jet hızıyla aldığımı belirteyim:) ama gerçekten öyle..evet Gaudi muhteşem bir insan, Allah için şehir de güzel ama bana çok uymadı..Zaten bence ben mimariden daha çok farklı yerler, insanlar, kültürler görmek istiyorum sanırım. İhtişamlı bir saray yerine deniz kenarında, dağın yamacına kurulmuş renkli renkli gecekondumsu yapılar beni daha çok mutlu ediyor..O yüzden de bu yazın hedefinde Amalfi ve Cinque Terre var-hehehe:)
Hadi başlayalım. Efendim Barcelona'ya geldiniz, 3 gününüz var ama gezilecek 333 tane yer var! ne yapacaksınız? Neler yapmalısınız?
1-) Marina gezilmesi gereken yerlerin başında geliyor-sonra sahil, biz gittiğimizde gayet Temmuz sıcakları vardı ve insan ister istemez bir denize girme ihtiyacı duyuyor:) Akşam yemeğinden önce gelip yemeği de burada alıp MArina sayfasını kapatabilrsiniz. Barcelona'da gece hayatıyla beraber burasıyla da ilgili detaya gireceğimden, şimdilik geçiyoruz
2-) Sahilden uzaklaştık. Barcelona deyince akla ilk gelen Sagrada Familia! Bitmeyen Kilise..2026'da bitirilmesi planlanıyormuş ama bence yetiştiremezler:P Neyse devam edeyim. Kilisenin üzerinde inşaat iskeleleri olduğundan güzel foto çekmek çok zordu-mutsuz oldum:( Zaten binanın içi dışı insan seliydi, kıpırdamak bile mümkün olmuyor bırakın güzel fotoğraf çekmeyi-bir iki yere istediğin gibi bakabiliyorsan ciddi şans. Bu arada kilisenin içine giriyorsanız ödemenizi yapıp, çan kulesine de çıkıp şehri bir de buradan görün derim. Koyu bir Katolik olan Gaudi burada gömülü.
3-) Sonraki durağınız Park Guell olmalı. Şirinlerdeki
kurabiye evler, renkli yollar ve heykellerden oluşan, Gaudi diye google'da
search yaptığınızda gördüğünüz renkli renkli mozaikden olan kertenkelenin
de bulunduğu masalımsı Park. Buraya da sabah gelmekte fayda var-inanılmaz
kalabalık! Burada Gaudi'ye aşık oluyorum! Yok binaların güzelliğinden ya
da mimari dehasından değil-perspektive olan kıllığından! Nasıl mı? Şimdi
sıra sıra elektrik direkleri düşünün. Uzağa baktıkça sonlardakini eğimli
ve daha kısa görürsünüz değil mi? İşte bunun nedeni perspektivdir ve ben
gıcık olurum-fotoğraf çekerken de bunun olmamasına özellikle dikkat
ederim. Sevgili Gaudi'de kıl olacak ki, Park Güell başta olmak üzere
perspektive aykırı birçok eseri var:) O yüzden kendisi
"standart" değil zaten. Alakasız ama söylemeden
geçemeyeceğim:adam da öyle bir vizyon var ki taa o zaman yaptığı binaların
altına kapalı otopark yapmayı bile akıl etmiş-siz düşünün gerisini işte..
Bu fotoyu çift tıkla büyütmeniz ve bakmanız tavsiye edilir;)
Ne-Nerede?
huhu ben buradayım.
klasik turist pozu:P
Hansel'le Gratell'in Kurabiye Evleri:)
eve zoom ve aşağıda Bahar Adam. Kulağına dileğini söylüyorsun ve oluyor..çok heyecanlı değil mi;)
ve kendi dilinde söyleyebilirsin-Bahar Adam'ın anlamasına gerek yok:D
tee:Mango-etek:BSB-babet:TBurrch-çanta:9West
tavan detay
Çölün ortasındaki vahayı andırmıyor mu sizce de?
Sergileme yöntemine bayıldım! Zabıta gelirse de kolay kaçar:)
hediyelik eşyacıdan da bir bukle ekleyelim-o kadar çekmişim:)
Sıcakdan pert olmadan önce mutlu anlarımız :P
Hadi bakalım şimdi ikinci yazıya..devamı orada zira..
3 comments:
Barcelona benim de favorim aslında. Neden dersen açıkça anlatamam ama belki 4-5 defa gittiğimden, yabancı bi yer gibi gelmemesinden olabilir. Belki de çok temiz, net, anlaşılır bir yer olarak düşündüğümden. Bir de Londra benim için ayrı, ilk olduğundan olabilir. Bu durumda, ilkler ve çoklar favori oluyor sanırım :)
İngiltere deyince aklıma hemen, dönüşünde bizi şok eden Ödül ve muhteşem siyah zemin üzeri sarı ayçiçekli çorabın geliyor;)
Kilolar gitti ama çorabım hala duruyor:)
Post a Comment