Saturday, May 24, 2014

Ege Üçlemesi 2 - Citta Slow

Şirince yarım günde bitince, zamanı iyi değerlendirelim dedik ve memleketimizin ilk Citta Slow'unu görmeye karar verdik-düştük yollara..
Efendim malum İzmir'de yaşarken Seferihisar-Urla-Karaburun'u öğrenmek zorunda kalıyorsunuz ama ben nedense Seferihisar merkeze 5km uzaklıktaki sevimli Sığacık'ı keşfedememişim! Geçenlerde internette felsefi birşeyler ararken "şarap tanrısı Dionysos’un memleketi Sığacık'tır" diye bir cümle okuyunca "gidilecek yerler" listeme ekledim Sığacık'ı.
Şehri tepeden görür görmez canı sevgilimin ilk cümlesi "bu Dionysos da ağzının tadını biliyormuş; baksana memleketin güzelliğine!" oluverdi:)
Yarım günde güzel bir yemekle bitirdik Sığacık turumuzu-İzmir yakınlarındaysanız gidilesi biryer-hele de Pazar günleri. Zira o günler dillere destan bir organik pazarı kuruluyormuş. Biz cuma gidince ıskaladık.
Hemen kısacık anlatayım size Sığacık'ı;
Sığacık küçücük bir liman kasabası. Orta yerinde devasa Marina'sı var-yapılmasa iyiymiş:( Hani yurtdışında bazı şehirler vardır. Old Town'ları vardır bu şehirlerin..kale içinde kalan insanların hala yaşadığı evler vardır bu şehirlerde. Sığacık'da böyle işte. Kalesi taaa eskilerden kalmış ve içindeki evlerde de yaşam var:) 
şehre buradan giriyoruz..
kale içi
renkli duvarlar ve evler
Kale'den Marina'ya çıkarkenki ev-restoran
Zaten bu kalenin içinde yürürken buraya neden Türkiye'nin ilk Citta Slow'u dediklerini anlıyorsunuz. Bir çocuklar bir de in-cin top oynuyor:) Tam bir sessizlik ve huzur hakim. Haa nedir bu italyanca Citta Slow? 
İtalyanca “citta” yani şehir ve İngilizce “slow” yani yavaş kelimelerinden oluşan Cittaslow, Sakin Şehir anlamında geliyor.Ye­rel kimliğini ve özelliklerini koruyarak dünya sahnesinde yer almak isteyen kasabaların ve kentlerin katıldığı bir birlik Citta Slow. Amaç şehrin dokusunu, yaşayışıını, geleneklerini hiç bozmadan sürdürmesi. Ama asıl kritik nokta buralardaki hava, gürültü, ışık ve elektromanyetik kirliliklerin sürekli kontrol edilmesi ve sağlığı tehdit et­meyecek boyutta tutulmasının sağlanması. Böylelikle şehir binlerce benzerinden ayrılabiliyor.
Cittaslow-sembolü tabi ki Salyongoz:)

Bu bilgiden sonra gezimize devam edelim. Kaleden çıkıp kordon boyu yürüdüğünüzde bir çok küçük kafe ve restoran görmeniz mümkün. Tabi ki seçimimiz "süper kumru"muzu yiyebildiğimiz Kumrucu Şevki oldu:)
dayanamadım zoom yaptım Köpüş'e..o bile bayılmış sakinlikten :P 
keşke bu çiçeklerin kokusunu da fotoya eklemek mümkün olsaydı!

Yukarı devam ederseniz Akkum Plaj’ına ulaşırsınız ya da aynı yoldan sola dönüp Teos Antik Kenti’ne ulaşabilirsiniz.  
plaja zoom :
Mavi Bayraklı bu plaja vardığınızda harika bir koy ve masmavi bir deniz ile sapsarı yumuşacık kumlar karşılıyor sizi. Biraz ilerisinde surf yapanlar içinde ayrı bir tesis var. Plajın hemen yanında Club Atlantis adlı güzelce bir otel vardı-biz hem oteli hem de Sığacık'ı beğendik:)
Bakalım siz de beğenecek misiniz?
kolye:Bershka - elbise:Lowrys Farm - çanta:Goyard

Yola devam, ver elini Alaçatı !!

No comments: