detoks günü

Birşeyi kafama koydum mu malesef yaparım:) Cumartesi de hava kötü olacak uyarılarına takılmadan gittim denize..ve iyi ki de yapmışım-bırakın yağmuru bulut bile yoktu..Muhteşem sakin bir plaj ve havanın tadını çıkardım tüm gün. Öyleki sabah 9, akşam 17 arası şezlongtan kalktığım dakikaların toplamı 55'i geçmedi! Tabii ki miskin miskin uyumadım. Yine o sabah başladığım kitabın 300 sayfasını bitirdim. 'Zaman Yolcusunun Karısı' kitabın adı..çok beğendim mi? hayır-ama kitabın arkasında yazan 'son 50 sayfayı zarıl zarıl okuyacaksınız' yorumu beni gaza getirdi. Daha o kısma gelemedim ama:) Gelince kitapla ilgili yorumumu mutlaka aktarıyor olacağım.
Bu aralar şaka gibiyim zaten! Tüm gün oturuyor ve sayfalarca okuyorum. Geçen haftada Orhan Hançerlioğlu'nun sahaftan aldığım 3 tane hikaye kitabını bitirmiştim. O seriyi bitirince size detayları aktaracağım-ama şimdi değil;)
Şimdi sadece cumartesi'nin huzuruyla ilgili 1-2 kare paylaşmak istiyorum..Şöyle hayal edin-plajda kimsecikler yok saat daha sabahın erken saatleri..rüzgar tatlı tatlı esiyor, ve plajdaki tek ses çocukluğumun hit şarkısı 'when the children cry (white lion)' ve tatlı tatlı kıyıya vuran dalgaların sesleri..Gökyüzü ve Deniz masmavi..daha ne olsun?!
Herkese huzurlu, içinizdeki sıkıntı ve sizi esir alan bağları attığınız, mutlu bir hafta diliyorum. Gülümsemeye & ışıldamaya devam;)