Bir iki işi yapmak için çarşıya çıktım, hallettim eve dönerken annemin komşularına yakalandım.."canımm hiç yaşlanmıyorsun valla hep aynısın", "İstanbul'da yaşıyorsun değil mi?" "oohhh ohh işin de iyi" vee o soru "yok mu bişiler?" yok kardeşim! ne ya herkes evlenmek zorunda mı? evli değilsen niye sakat ya da özürlü muamelesi yapılıyor? niye o sesteki acılı tını :) "canıımm, kısmet üzülme-hayırlısıyla olur" ya niye acıyorsunz ki bana-kendim evlenmiyorum kardeşim:) sıcak bir yandan-susamışım da tam kadına okkalı bir cevap verecekken biraz daha kendini kötü hissettsin istesin istedim ve şıppıdanak cevabımı değiştireverdim : "ahh ben de çok istiyorum ama olmuyor, benim de kaderim bu sanırım(çok üzgün bir ifadeyle söylüyorum bunları) " teyze sorduğuna soracağına bin pişman-durumu nasıl kotarsa diye toparlama gayretinde : "yavrucum biz evlendik de noldu?bak halimize..siz de imkanlar olsa ben bırak kocaya varmayı, adam suratına bakmazdım"..dialog daha uzardı ama kardeşimin yanmda gülme krizine girmek üzere olduğunu farkedip, kadına da arife günü daha fazla eziyet etmeyi etik bulmadığımdan "iyi günler" deyip uzaklaştık..Arkamıza dönmemizle Beb koydu kahkayı ve ekledi : "kızım çok fenasın, yazık kadıncağıza-ama iyi de oldu bir daha o burnunu insanların işine kolay kolay sokamaz"
Tabi ki bundan bahsetmeyecektim ama konu o kadar taze ve biz o kadar güldük ki paylaşamadan geçemedim..
Yine siyah beyaz kombinleri paylaşacaktım, fb çalkalanırken, bjk'yi gözünüze sokmak için yapmıyorum bunu, tek neden: uyumun asaletine dayanamamam;)
siyah beyaz'ın altına farklı renkli ayakkabıları çok ama çok yakıştırıyorum..
No comments:
Post a Comment