Okuduğum her kitabı, sizle paylaşacağımı daha önce söylemiştim. Firarperest'ten sonra yine dili akıcı, keyifli bir kitap okudum. Adı : Kadın Krallığı.
Öyle feminist bir kitap değil. Neyi mi anlatıyor?
Bilinmedik ve şaşırtıcı bir dünyayı keşif için yolculuk yapan Arjantinli gazeteci Ricardo Coler, Çin’in güneyine giderek Mosuolar ile birlikte yaşadığı iki ayı anlatmış kitabında. Son anaerkil toplum olarak adlandırılan Mosuoların kadın egemen dünyasını okurken, sanki orada, onların içindeymiş gibi hissettim. R.Coler bulunduğu ortamı gerçekten çok iyi anlatıp, tasvirlemiş..Kitabın kapağını Beyoğlu'nda bir kitapçıda görüp-beğenmiştim, arkasını okuyunca dayanamadım-aldım. Kapağını ve arkasındaki yazıyı sizle paylaşmak istedim:
Öyle ki, burada evlilik denen bir kurum yok. Bu, kadınlara göre gayet gereksiz bir kurum. Neden bütün ömürlerini tek bir erkekle geçirsinler ki? Toplumda erkek ast ve yetkisiz. Erkekler, ne yaşadıkları evin ne de bölgedeki herhangi bir malın sahibi olamazlar. Sadece kadınlar için çalışabilirler. Kadınlar, kalacakları yer ile beslenmeleri için gereken yiyeceklerin temininden ve çocuklarının eğitiminden sorumlular. Ekonominin bekçileri onlar. Ailenin bütün mal varlığı sadece kadınlarda.
Yasal olarak kadınlar her türlü avantaja sahipler: Soyadı vermek, miras almak gibi haklar kadınlara ait. Kız çocukları anaerkil bu toplumda çok önemli çünkü soyun devamı kız çocuklarla sağlanabilir.
Yukarıdaki iki foto ise, gerçek Mosuo'lara ait..Kadınların giysileri de, hayatları gibi çok renkli;)
No comments:
Post a Comment